Tayfun Kahraman: Rant Hırsı Türkiye'nin Geleceğini Karartacak

Tayfun Kahraman: Rant Hırsı Türkiye'nin Geleceğini Karartacak
Kanal İstanbul projesine tepki gösteren Tayfun Kahraman, projenin İstanbul ve Türkiye'nin geleceğini riske attığını belirtiyor. Sazlıdere Barajı çevresindeki konut projeleri de tartışma yaratıyor. Kanal İstanbul'un tarım alanlarını, doğal yaşamı ve denizi olumsuz etkileyeceği rapor ediliyor.

Silivri Cezaevi’nden açıklamalarda bulunan şehir plancısı Tayfun Kahraman, Kanal İstanbul güzergâhında başlatılan konut projelerine tepki gösterdi: “Bilim ve hukuk dinlemeyen bu çılgın yapılaşma yalnız İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin geleceğini karartacak”

İstanbul’da deprem tehdidi sürerken, Kanal İstanbul projesi yeniden gündeme taşındı. Şehrin ve Avrupa yakasının en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı çevresinde başlatılan 24 bin konutluk proje, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Gezi Davası'ndan 18 yıl hapse mahkûm edilen Tayfun Kahraman, Silivri'deki Marmara Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla soruları yanıtladı.

Rapor: Kanal İstanbul ile tarım alanlarının yüzde 13.5’i yok olacak, Marmara Denizi çürük yumurta gibi kokacak, müsilaj kalıcı hale gelecek

Kısa Dalga'dan Meltem Akyol'un aktardığına göre, Kahraman, “Kanal İstanbul projesinde asıl hedefin alternatif bir su yolu açmak değil, bu bahane ile imara açılacak alanlarda yaratılacak ranta el koymak olduğunu söylüyorduk” dedi. Projenin açıklanmasının ardından çevresinin rezerv konut alanı ilan edildiğini ve bu alanların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredildiğini hatırlatan Kahraman, şu görüşleri dile getirdi:

“Bugün bakanlık bu yetkilerini pervasızca kullanarak, Kanal İstanbul yapılamasa da en az onun kadar çevreye zarar veren ve İstanbul’un kaynaklarını tahrip eden konut projeleri ile yapı yasaklı alanları işgale devam ediyor. Bilim ve hukuk dinlemeyen bir çılgın yapılaşma, bu rant hırsı yalnız İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin geleceğini karartacak.”

Kahraman, İstanbul’un korunması gereken Kuzey Ormanları bölgesine yönelik yapılaşma baskısının yıllardır sürdüğünü belirtti. İktidarın ekonomi politikalarının doğa ve kent planlaması üzerindeki olumsuz etkilerine değinerek, “Betona gömülen kaynakların bizi nasıl bir çıkmaza soktuğunu ekonomik krizlerle gördük” dedi.

23 Nisan, egemenlik ve Kanal İstanbul

Kanal İstanbul çevresindeki Yenişehir rezerv alanına ilişkin plan değişikliklerinin mahkeme kararıyla iptal edilmesine rağmen yeniden onaylandığına dikkat çeken Kahraman, “Bakanlık keyfi olarak mahkeme tarafından iptal edilen işlemleri hukuka aykırı biçimde yeniden onaylayarak aslında suç işliyor” dedi. Kahraman, planların tekrar iptal edilebileceğini fakat ilgililer hakkında hiçbir soruşturma yürütülmemesinin bu hukuksuzlukları kalıcılaştırdığını söyledi:

“Bu zincirleme hukuksuzluklar ile mahkeme kararları hükümsüz kılınarak İstanbul’un korunması gereken alanları, ekolojik hassasiyeti çok yüksek olan kuzey bölgeleri yapılaşmaya açılarak İstanbul’a karşı da suç işleniyor.”

Kanal İstanbul güzergâhındaki 45 milyar TL’lik TOKİ ihaleleri iktidara yakın şirketlere verildi

Gezi Davası kapsamında hakkında 18 yıl hapis cezası verilen Kahraman, şu anda Silivri Cezaevi’nde tutuklu. Kahraman’la birlikte, İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da tutuklu bulunuyor. Bu duruma ilişkin değerlendirmesinde Kahraman, şu ifadeleri kullandı:

“Birileri rant devşirmek için korunması gereken alanları kentsel arsaya çevirme hırsıyla İstanbul’a ihanet ederken, meslek etiği gereği kamu yararını önceleyen şehir plancıları tutsak ediliyor. İstanbul’un muhafızları, Büyükşehir Belediye Başkanı ve çalışma arkadaşı beş şehir plancısı bu şartlarda dahi itirazlarını seslendirmeye devam ediyorlar.”

Bilirkişi raporu tamamlandı: Kanal İstanbul'da kamu yararı yok

Kahraman, Silivri 9 No’lu Cezaevi’nin artık dönemin siyasi koşullarının sembolü haline geldiğini söyleyerek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Silivri 9 No’lu Cezaevi hiç olmadığı kadar simgesel bir mekân artık. Türkiye siyasetinin geleceğine dair yön, rota burada belirlenecek. Bu duvarlar milletin iradesine katılan irademizi hapsedemiyor.”

Ziyaretçi kontenjanı nedeniyle dostlarıyla görüşemediğini ifade eden Kahraman, “Yaşanan hukuksuzluklarla baş etmeye çabalarken, yeni hukuksuzlukların kurbanı dostlarımı aynı koşullarda görmek büyük acı veriyor” dedi.

 

Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.