Cengiz İnşaat'tan Tartışma Yaratacak Çıkış: "Altın Madenciliği Milli Mücadeledir"

Cengiz İnşaat'tan Tartışma Yaratacak Çıkış: "Altın Madenciliği Milli Mücadeledir"
Cengiz İnşaat'ın Eti Bakır için hazırladığı broşürde, Eskişehir'de açılacak yeni altın madeni projesi "milli mücadele" olarak nitelendirildi. Bu ifade, projenin kamuoyundaki algısı açısından tartışma yaratabilir.

Eskişehir'de Altın Madeni Propagandası: "Milli Mücadele" Sloganı Altında Siyanür Savunması ve Cengiz İnşaat Eleştirisi

Eskişehir'de Eti Bakır'ın açacağı yeni altın madeni için yapılan propaganda, "Altın Madenciliği Milli Mücadeledir" sloganıyla tartışma yarattı. Broşürlerde siyanürün zararsız olduğu savunulurken, Cengiz İnşaat'ın İngiltere'deki faaliyetleri ve Türkiye'deki sömürü ağı eleştirildi.

Eskişehir'de, Eti Bakır’ın açacağı yeni altın madeninin propagandası için evlerin kapısına bırakılan 'Altın Madenciliği Milli Mücadeledir' başlıklı broşür hazırlandı. Atatürk fotoğrafları ile süslenmiş broşürde, siyanürün kansere veya başka hastalıklara sebep olmadığı savunuluyor ve Atatürk’ün madencilik ile ilgili sözlerine atıf yapılıyor.

Cengiz İnşaat'ın "Milli Mücadele" Anlayışı ve İngiltere Bağlantısı

Halk TV'den Bahadır Özgür'ün konuyla ilgili yazısında, Cengiz İnşaat'ın İngiltere'deki faaliyetleri ve Türkiye'deki sömürü ağına dikkat çekiliyor.

Özgür, yazısında Cengiz İnşaat’ın şirketi ICoNiChem'in İngiltere’de sürdürülebilirlik, çevreyi koruma, insan haklarına saygı gibi gerekçelerle ödül aldığını belirtiyor. Şirketin elektrikli otomobiller başta olmak üzere çeşitli sanayi kollarında kullanılan kobalt ürünleri ürettiği ve dünya kobalt üretiminin yüzde 2'sinin Cengiz İnşaat'ın elinde olduğu vurgulanıyor. Ayrıca şirketin "%100 etik kaynaklı hammaddeler kullanmayı" taahhüt ettiği ifade ediliyor.

Kobalt Nereden Geliyor? Sömürü Zinciri İddiası

Ancak Özgür, Cengiz İnşaat’ın kobaltının kaynağını sorgulayarak, şirketin Türkiye-İngiltere arasında bir sömürü zincirinin kilit aktörü olduğunu iddia ediyor. Cengiz İnşaat'ın 2006'da özelleştirme ihalesinden aldığı Eti Bakır’ın Mardin’deki maden rezervini, yine özelleştirme sayesinde elde ettiği Kastamonu tesisinde işlediği belirtiliyor. Rezervin, davet usulü ihale ile alınan demiryolu hattından taşındığı ve Kastamonu'da işlenen rezervin de davet usulü ihaleyle kazanılan yollar üzerinden İnebolu Limanı’na nakledildiği ifade ediliyor. Buradan da gemilerle ICoNiChem’e gönderildiği ve kobalttan katma değerli ürünler elde edildiği vurgulanıyor.

Özgür, bu sömürü zincirinin Türkiye’nin son çeyrek asrının hikayesi olduğunu belirterek, ülkenin dağının, taşının, suyunun, zeytinliğinin, kıyısının, diplomasının ve insan emeğinin en ucuza satıldığı bir 'indirimli markete' çevrildiğini savunuyor.

Cengiz İnşaat'ın Diğer Faaliyetleri ve Tartışmalar

Yazıda, Cengiz İnşaat'ın Bodrum’daki cennet koyunda Ziraat Bankası kredisi ile satın aldığı kamu arazisine, İtalyan mücevher şirketi Bvlgari ile beraber lüks turizm tesisi inşa ettiği de belirtiliyor. Villaların bedelinin milyonlarca Euro olduğu ve kıyı kanunu, SİT alanı koruma statüsü gibi düzenlemelerin ihlal edildiği iddia ediliyor.

Haberde ayrıca, Cengiz Holding'in 'kaçak marina' yaptığı iddiası, Eti Bakır'a verilen izne CHP'li tepkisi ve AKP'li "Ölüm Allah'ın emri" açıklaması gibi tartışmalara da değiniliyor.

Özetle, Cengiz İnşaat’ın broşüründe kastedilen ‘milli mücadele’ anlayışının "Majesteye sadakat, memlekete ihanet!" olduğu şeklinde eleştiriliyor.

Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.