Chp'li Günaydın: Demokratik Devrimle Halk İktidarında Doğru Noktaya Ulaşırız
SODEV Panelinde Toplumsal Barış ve Eşit Yurttaşlık Vurgusu
Sosyal Demokrasi Vakfı'nın düzenlediği panelde, toplumsal barış ve eşit yurttaşlık konuları ele alındı. CHP ve DEM Parti temsilcileri, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine dair önemli mesajlar verdi.
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), "Sosyal Demokrasinin İktidarında Toplumsal Barış ve Eşit Yurttaşlık" konulu paneli Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenledi. Moderatörlüğünü Ahmet Emin Avşar'ın yaptığı panelde, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan konuşmacı olarak katıldı.
Günaydın'dan Orhan Doğan Anması ve Anayasa Değişikliği Çıkışı
Panelde konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan'ın babası eski Demokrasi Partisi (DEP) Şırnak Milletvekili Orhan Doğan'ı anarak, "Orhan Doğan'ın yaşamına bakmak bu memleketin zaman zaman evlatlarına nasıl zulmettiğini görmek için yeterli bir alan oluşturur. Bir laf var, hem söylerim hem de söylerken üzülürüm. Adeta takvim yapraklarından kan damlayan bir memleketiz ama Türkiye çok daha iyisini hak ediyor. Bunu hep beraber biliyoruz. Dolayısıyla onun mücadelesi içerisindeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mevcut Anayasa'yı Kenan Evren'in hazırladığı hali olan Anayasa olduğunu iddia ettiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"AKP ve MHP'den demokrasi çıkmaz. İlk soracağım bu. İkincisi Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olabilmesidir. Erdoğan'ın kaçıncı dönemi bu? Üçüncü dönemi. Erdoğan, 2017'den evvel bir cumhurbaşkanlığı yaptı, 2017'den sonra da iki kere cumhurbaşkanlığı yaptı.
Diyorlar ki, "cumhurbaşkanlığı sistemi değiştikten sonra iki kere yaptı." Şimdi üçüncüsünü yapmak istiyor. Koşulu ne? Meclis'in kendisini feshetmesi ve erken seçim kararı alması. Yani anayasa değişikliği için de erken seçim için de 360 milletvekilinin olması lazım. Kaç milletvekili var AKP'nin? 270. MHP'nin yani Cumhur İttifakı'nın toplamı 330. Biz onlara 360'ı buldurmazsak ne anayasa değişikliği yapabilirler ne de erken seçim kararı alabilirler. Türkiye'nin demokratikleşmesinin yolu iki ihtiyardan kurtulmasıdır."
"Biz bir Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı kurmaktan bahsetmiyoruz. Biz bir halk iktidarı kurmaktan bahsediyoruz" diyen Günaydın, İstanbul'da, Adana'da ve başka kentlerde Kürt yurttaşların Cumhuriyet Halk Partisi'nin adaylarına oy verdiğini hatırlatarak bundan dolayı gurur duyduğunu ve gerçekten övündüğünü belirtti.
Günaydın, bunun sadece seçime yönelik taktiksel çalışma olmadığını söyleyerek "Türkiye'nin demokratikleşmesine yönelik bir kanal açmanın yolu olarak gördüğüm için bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu memlekette Kürtlerin yıllarca ezildiğini ve haklarının alındığını biliyoruz. Alevilerin yıllarca hor görüldüğünü, yakıldığını biliyoruz. Solcuların, komünistlerin her türlü azaba uğradığını biliyoruz. İlave edelim, samimi muhafazakarların da çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını biliyoruz. Bütün bunları doğru bir zeminde doğru bir noktaya getirebilir miyiz? Getiririz. Ne zaman getiririz? İşte bir demokratik devrim yaptığımız zaman ve bir halkın iktidarını kurduğumuz zaman" ifadelerini kullandı.
Ayşegül Doğan: Adaletsizlik Rejim Haline Gelmişse Sofraya Kadar Gelir
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan da ipi her zaman en önde göğüsleyenlerin bedel ödeyenler olduğunu belirterek "Bundan hiç sakınmayanlardır ancak geldiğimiz aşama da artık hepimizin hayatına değer bir adaletsizlik fotoğrafı var. Neresinden tutsanız bakınız en basitinden şu anda Meclis komisyonunda ne konuşuluyor Plan Bütçe'de hepimizin hayatına değip dokunan ekmeğimiz konuşuluyor. Şimdi bir ülkede haksızlık bir rejim haline dönüşmüşse adaletsizlik bir rejim haline dönüşmüşse ne oluyor? Hepimizin bir gün sofrasına kadar o adaletsizlik geliyor, bir şekilde oturuyor. Bugün ne yazık ki parlamentoda şu an holdinglere, patronlara trilyonlarca istisnanın sunulduğu bir bütçe görüşülüyor ve bu bütçe burada oturanların bütçesi değil" diye konuştu.
Doğan, babası Orhan Doğan'ın da aralarında olduğu DEP milletvekillerinin 31 yıl önce idamla yargılandığını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Madde 125'de yargılandılar. Bakın o dönem Aktif dergisi vardı. Bize soru yönelttiler ve henüz 18 yaşında bile olmayan o dönemin milletvekillerinin çocuklarına sorular soruldu. Ben de onlar arasındaydım. Yıllardır bunu düşünüyorum. Nasıl böyle bir cevap "Ne düşünüyorsunuz? "Anneleriniz, babalarınız idamla yargılanıyor ne düşünüyorsunuz?" diye soruyor herkes bize. Biz şöyle bir cevap verdik. Bu cevap kapakta manşet oldu, "Eğer idam edilmelileri Türkiye'de demokrasi sağlayacaksa idam edilsinler" dedik. Bir evladın belleğinde böyle bir cümle bırakan bir ülkede kim eşit yurttaş olduğunu söyleyebilir? Babam "kırgın değilim" diyor ama ben kırgınım. Ben belki aynı hoşgörüyü, aynı toleransı gösterebilecek halet-i ruhiyede olmayabilirim. O yüzden biz şu anda çok önemli bir kavşaktayız. Bambaşka bir hayat yaşayabilecek insanlar annelerinin, babalarının, akranlarının bıraktıkları yerden devam etmek durumunda kalıyorlarsa barış ve demokrasi mücadelesine buradan hepimizin çıkarması gereken dersler var demektir."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Tayyip Erdoğan bizim masadan kalkmamızı istiyor ama kalkmayacağız" sözlerine değinen Doğan, "Biz geçmişte de fırsatları çok daha iyi değerlendirebilirdik. Bugün toplumsal ve siyasal muhalefet geçmişte kaybettiği olanakları bir daha ıskalamayacak şekilde yan yana mücadele etmek durumundadır. Eğer herkes için hak, hukuk, adalet diyorsa eğer hep birlikte mücadele ederek gerçekten demokratik bir Türkiye ve demokratik bir cumhuriyet yaratacaksak eğer gerçekten tek başına kurtuluş yoksa o zaman yan yana gelmeliyiz" diye konuştu.
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.