İBB Başkan Danışmanı Duman'ın Gözaltına Alınması Tepki Çekti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman'ın gözaltına alınması ve emniyet ifadesindeki suçlamaların içeriği, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, soruşturmanın somut delillere dayanmadığını ve hukuki süreçteki aksaklıkları vurguladı.

Duman'a Yöneltilen "İnsan Kaynaklarını Yönetme" Suçlaması

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Duman’a yöneltilen gizli tanık sorularının, soruşturmanın somut delillere dayanmadığını ve hukuki süreçte yaşanan aksaklıkları ortaya koyduğunu belirtti. Sorgu tutanaklarına göre insan kaynakları yöneticisi olan Duman’a, İBB’de insan kaynaklarını yönettiği “suçlaması” yöneltildi. Ayrıca iki gizli tanığın diğer tanıklarca doğrulanmayan ifadeleri de suçlama konusu yapıldı.

Günaydın'dan Sert Eleştiriler

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, konuya ilişkin yayınladığı videoda Yiğit Oğuz Duman’a gözaltında “örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, rüşvet alma, irtikap, ihaleye fesat karıştırma” gibi çok ciddi suçlamaların yöneltildiğini belirterek şunları ifade etti: “Bu isnatlarla bir insan gözaltına alındığına göre ifade metninde de bu çerçevede soruların sorulmasını ve varsa şüphe doğuran beyanların ve delillerin ortaya konulmasını bekliyorsunuz. Peki nedir ortaya konulan? İki tane gizli tanık beyanı var. Zeytin ve Meşe. Bunlar diyorlar ki, 'Yiğit Oğuz Duman İBB'nin insan kaynakları alanını yöneten kişidir.' Peki nedir Yiğit Oğuz Duman hakkında bildiğimiz? Kendisi İnsan Kaynakları Yönetim Derneği’nin dokuz yıl genel başkanlığını yapmış, Türkiye'nin insan kaynakları alanında en bilinen kişilerden bir tanesidir. Ekrem Başkan'ın İstanbul'u kazanmasından sonra burada danışman olarak çalıştı. Diyor ki ifadesinde, 'evet ben insan kaynakları alanında İBB'nin sorunsuz çalışması için bir danışman görevi yaptım ancak benim imza yetkim yoktur. Dolayısıyla ilgili genel sekreterlerimiz, daire başkanı, bunlar kararlarını alırlar ve imzalarlar.' diyor. Dolayısıyla imzası olmayan bir işlemden dolayı Yiğit Oğuz Duman suçlanıyor. İmzası olanların da suçlanacağı herhangi bir durum zaten ortada yok.”

Gizli Tanık İfadelerindeki Çelişkiler

Duman hakkında diğer suçlamaların gizli tanıkların ifadesine dayandığını anımsatan Günaydın “Gizli tanık Meşe diyor ki, 'ben onun bazı rüşvet işlerine karıştığını ve bu paraları Erol'a verdiğini biliyorum.' diyor. Erol ifadesinde Yiğit Oğuz Duman'la ilgili herhangi bir suçlayıcı ifadeye yer vermiyor. O halde gizli tanık beyanı, gizli tanık beyanında adı geçen kişi tarafından doğrulanmıyor” dedi.

Gizli tanıkların Duman’a yönelik rüşvet suçlamalarının da dayanaksız olduğunu anlatan Günaydın “Peki başka neler var? Para aldım, para verdim. Soruyorlar kendisine. O da diyor ki, 'örneğin kızım Robert Kolej'de okur, ben Robert Kolej'de okuyan kızıma parasını ilgili yere gönderdim.' diyor. Veya 'Trabzon'da bir fındık bahçesi satın aldım, bir dönüm, onun sahibine para gönderdim.' diyor. 'Bir arkadaşımla beraber 2010'lu yıllarda Fethiye'de bir sera almıştık. Bir dönem orayı işlettik, sonra oradan vazgeçtik ve serayı kiraya verdik.' Dolayısıyla bu tip alışverişler diyor, şüphe doğuracak herhangi bir işlem yok” dedi.

"Bu Hatadan Dönülmeli" Çağrısı

Yiğit Oğuz Duman’ın, İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu, Koç Üniversitesi'nde master yapmış bir yönetici olduğuna dikkat çeken Günaydın, şöyle konuştu:

“Ve nihayet katalog resimler gösteriyorlar. Yani bugüne kadar İBB'de gözaltına alınmış kim varsa onları gösteriyorlar, tanıyor musun diyorlar. İşte dörtte birini tanıyor, geriye kalanları tanımıyor. Tanıdığına 'tanıyorum', tanımadığına 'tanımıyorum' diyor. İBB'de danışman olarak çalışan bir insanın elbette İBB ekosistemi içerisinde birilerini tanıması son derece doğaldır. Sonra baz ve lokasyon soruları geliyor ve o lokasyon sorularında deniyor ki 300 metre mesafede 10 dakika yanılma payı ile insanlarla bir arada bulunmayı gösterir baz kayıtları. Bir sürü insanın ortak baz vermesini soruyorlar. Yiğit Oğuz Duman diyor ki, İBB'de çalıştığı birisi varsa, 'ben bununla zaten aynı yerde çalışıyorum, baz vermem son derece normal.' Tanımadığı biri varsa da diyor ki, 'Örneğin ben İzmir'e gitmiştim. İzmir'de kalabalık ve sıkışık olan bir bölgede ortak baz vermemden daha doğal bir şey olamaz' diyor. Şimdi ben size bütün o ifade tutanağını özetledim. Bu ifade tutanağının neresinde örgüt kurma, örgüt yönetme, örgüte üye olma, rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma neresinde var? Bunun için bir insan gözaltına alınır mı? Bunun için bir insan dört gün emniyette tutulur mu? Umuyor ve diliyorum ki bu hatadan bir an evvel dönülür ve Yiğit Oğuz Duman başta olmak üzere, İnan Güney başta olmak üzere tüm haksız tutuklanan insanlar bir an evvel serbest bırakılırlar."

Gazeteci Uludağ'dan Gizli Tanık Hukuku Eleştirisi

Gazeteci Alican Uludağ da X hesabından yaptığı paylaşımda Duman’ın ifadesinin “İBB soruşturmalarının nasıl somut delil olmadan, tamamen gizli tanıkların soyut ifadeleri üzerine yürütülmesi ve insanların bu kadar kolay gözaltına alınmasına ilişkin son çarpıcı örnek” olduğunu belirterek şöyle dedi:

“İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman’ın sorgu zaptı. 34 sayfanın 20 sayfası resimleri yapıştırılan kişileri tanıyıp tanımadığını ilişkin. Gizli tanık ifadeleri yetmemiş, Duman’ın İBB’de birlikte çalıştığı kişilerle ortak baz vermesi suçmuş gibi gösterilmiş, çocuğunun okul parasını yatırması bile sorguda sorulmuş. Evrensel hukuk yerine gizli tanık hukuku Türkiye’de kol geziyor."