Fazıl Say: Filistinli Sivillerin Katledilmesine Karşı Çıktığım İçin Sansüre Uğradım
Fazıl Say'dan Sansür ve Filistin Açıklaması: "Çok Daha Yalnız ve Ürkütücü"
Ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, kültür sanat camiasındaki sansür tartışmalarına ve Filistin'de sivillere yönelik saldırılara ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Say, Filistinli sivillerin katledilmesine karşı çıktığı için sansüre uğradığını belirterek, yaşadığı yalnızlığı ve endişeyi dile getirdi.
Fazıl Say: "Filistinli Sivillerin Katledilmesine Karşı Çıktığım İçin Sansüre Uğradım"
Fazıl Say, açıklamasında kültür sanat camiasında yaşanan sansürlere karşı olduğunu vurgulayarak, bazı kurumların "tepki beklediği" sert uygulamaların yanlış anlaşılacağını ve ters tepeceğini ifade etti. Bir müzisyenin konserini iptal ederek, onu suçlayarak, ırk, dil, din, vatandaşlık gibi kavramların içinde yok etmenin doğru bir tepki olmadığını belirtti.
"Kendim Filistinli sivillerin katledilmesine karşı durmuş olduğum için sansür yemiş biriyim, ve bildiğinizden çok daha fazla. Çok daha ürkütücü. Çok daha yalnız..." diyen Say, birbirimizi anlamamız, kültürü ve kültürün varoluş sebebini anlaşılır kılmamız gerektiğini vurguladı.
"Batılı Toplumlar Doğu Batı Düşmanlığından Bezmeye Başladılar"
Batılı toplumların doğu batı düşmanlığından bezmeye başladığını ve Filistin konusundaki haksızlıkların farkındalığına vardıklarını belirten Say, kültür sanat camiasında ise bu konuda hissedilir bir değişiklik olmadığını, belki de öyle istediklerini ifade etti. Bunun sadece güçten yana oldukları için mi, yoksa başka faktörler mi olduğunu göreceğimizi söyledi.
Herkese açık, herkese eşit bir anlayışı sergileyemediklerini, adil olamadıklarını, 'Her insan eşittir' diyemediklerini, insan hakları birinci kanunu olan 'insan onuru dokunulmazdır' kavramını bile kaale almadıklarını, hatta çoktan unuttuklarını dile getirdi.
"Yahudilere Soykırım Yapıldı Diye, Yahudilerin Soykırım Yapması Desteklenemez"
"Yahudilere soykırım yapıldı diye, 60 yılın ardından Yahudilerin bir soykırım yapması desteklenemez, desteklenmek zorunda kalmamalıdır, onbinlerce Filistinli sivilin ölmesine göz yumulmamalıdır" diyen Say, siyasi olarak bunun aklı başında bir yolu olması gerektiğini, her tarafı koruyan bir çare olduğunu, insanlardan yana olunması gerektiğini, insan yaşamından yana olunması gerektiğini vurguladı.
"Düşüncelerimizi Açıkça Dile Getiremeyeceğimiz Bir Konumdayız"
Dönem ruhu olarak zor bir aşamada olduğumuzu, şunu dersek sağ taraftan, bunu dersek sol taraftan yumruk yiyeceğimiz bir aşamada olduğumuzu ve batıda gerçek hislerimizi samimi düşüncelerimizi açıkça dile getiremeyeceğimiz bir konumda olduğumuzu belirten Say, korktuğumuzu, ömür boyu sansür yemekten ve korkmakta haklı olduğumuzu, bunca yılın emeğini de yok etmelerinden korktuğumuzu söyledi. Bunun adının düşünce özgürlüğü olmadığını, bunun adının demokrasi filan olmadığını ifade etti.
"O Gazze’li Çocuk Hayatı Boyunca O Piyano Taburesine Oturmayacak, Çünkü Öldürdünüz"
Anlamaları için basit bir örnek veren Say, konser izleyicisine hitaben şunları söyledi: "Sevgili konser izleyicisi; Şu piyano taburesine o Gazze’li çocuk hayatı boyunca oturmayacak, çünkü öldürdünüz, kim bilir belki de hepimizden daha iyi o çocuk çalacaktı? Ne bir gelecek, ne eğitim... Hiçbir fırsatı olmadan öldü gitti."
Orkestradaki keman iskemlesine o Gazzeli beş yaşındaki çocuğun belki oturacağını, belki o da çok yetenekli olduğunu, ancak oturamayacağını, çoktan öldüğünü, zaten bir geleceği olmadığını, bir geleceği olmasına fırsat bile tanınmadığını dile getirdi.
Salonda, dinleyicilerdeki, ön sıradaki koltuğa o Gazzeli çocuğun, ileride bir gün belki bilet alıp konser dinleyeceğini, bunun bile mümkün olmadığını, öldü gittiğini, hiçbir geleceği hiçbir eğitimi, hiçbir kültürünün olmasına fırsat zaten tanınmadığını, hayatı boyunca bir açık hava hapishanesinde çürüyüp giderken kafasına bombalar atıldığını belirtti.
"Peki; Bunun kime, ne faydası var? Kimin için iyi bu? Sizin için çok mu iyi bu sayın batılı aydınlar? Mutlu mu oluyorsunuz bunu görünce? 'İyi ki öldü' mü diyorsunuz? Ha, pardon o konuda susuyorsunuz, peki içinizde ne geçiyor? 'On binlerce çocuk iyi ki öldü' mü diyorsunuz?" diye soran Say, buna inanmak istemediğini, ancak gerçekçi olunması gerektiğini vurguladı.
Tüm bu kurumların çok daha çoğulcu yaklaşmasını, çok daha her insandan yana hür ve özgür düşünceden yana olmalarını görmek istediğini, seslerini çıkarmalarını, bir şeyler yapmalarını beklediğini ifade etti.
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.