Hapishanelerde Tecrit Artıyor, Tahliyeler Engelleniyor
ÇHD'nin Hapishane Raporu: Marmara Bölgesi Cezaevlerinde Hak İhlalleri Artıyor
ÇHD İstanbul Şubesi Hapishane İzleme Komisyonu'nun raporu, Marmara bölgesindeki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin yaygın hak ihlallerine maruz kaldığını ortaya koydu. Özellikle yeni açılan "kuyu tipi" hapishanelerde tecrit uygulamalarının derinleştiği belirtildi.
ÇHD İstanbul Şubesi Hapishane İzleme Komisyonu, Marmara bölgesindeki hapishanelere ilişkin 2024 - 2025 raporunu açıkladı. Rapor, Marmara bölgesinde yer alan Kocaeli 1 ve 2 No’lu F Tipi Hapishanesi, Edirne F Tipi Hapishanesi, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi ile Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’nde tutuklu ve hükümlü olan kişilerle görüşülerek hazırlandı.
"İnfaz Yakma" Uygulaması ve Keyfi Kararlar
Rapora göre Türkiye’de tutuklu ve hükümlüler yaygın ve sistematik hak ihlallerine maruz bırakılıyor, yeni açılan “kuyu tipi” yüksek güvenlikli hapishaneler tecrit uygulamalarını derinleştiriyor.
Rapora göre, hapishanelerde rutin olarak süregelen hak ihlallerinin yanında en çok karşılaşılan hak ihlallerinden biri "infaz yakma" olarak da bilinen hükümlülerin koşullu salıverilme hakkının kullanılmasının engellenmesi. Raporda, idare ve gözlem kurulunun bu konuyla ilgili tamamen keyfi şekilde değerlendirme yaptığı, soyut gerekçelerle hükümlülerin koşullu salıverilme hakkının kullanılmasının engellendiği belirtildi. Raporda, hapishaneler özelinde yaşanan hak ihlalleri de sıralandı.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde Kısıtlamalar
Raporun Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi bölümünde, sosyal faaliyetlerin büyük ölçüde kısıtlandığı, sohbet ve spor hakkının fiilen uygulanmadığı, kütüphane erişiminin sınırlı tutulduğu ve yedi kitap sınırı getirildiği belirtildi. Mektup ve yayın denetiminin keyfi biçimde yapıldığı, muhalif yayınların koğuşlara verilmediği aktarıldı.
ÇHD, disiplin cezalarının Kürtçe öykü kitabı bulundurma, koğuşta halay çekme gibi gerekçelerle verildiğini, bu cezaların infaz yakma ve tahliyeyi erteleme aracı hâline getirildiğini bildirdi. Bazı mahpusların, itirazları kabul edilmesine rağmen notlarına el konulduğu ifade edildi.
Sağlık Hizmetlerine Erişimde Ciddi Engeller
Raporda sağlık hizmetlerine erişimin ciddi biçimde engellendiği, revire ve hastaneye sevklerin aylarca geciktirildiği, kanser ve kalp hastası mahpusların tedavisinin aksadığı, bir mahpusun bir yıl sevk beklerken kistinin büyüyerek ameliyat gerektirdiği aktarıldı. Kelepçeli muayene dayatması nedeniyle tedaviyi reddetmek zorunda kalan mahpuslar olduğu bildirildi.
Mahpusların kimi dönemlerde IŞİD tutuklularıyla aynı havalandırmaya çıkarıldığı, görüşe gelen kadın yakınların ağır aramalardan geçirildiği ve sık yapılan koğuş aramalarında kişisel eşyaların toplatıldığı ifade edildi.
Ayrıca adli koğuşlarda kapasitenin çok üzerinde kişi kaldığı tespit edilerek, bu sebeple koğuşun ortak alanlarına yatak vs. atılarak barındıkları belirtildi. Bu durumun hijyen sorununa sebep olduğu aktarıldı.
Edirne F Tipi Cezaevi'nde Su Kısıtlaması ve Ayrımcılık
Raporun Edirne F Tipi Cezaevi bölümünde, mahpusların hastaneye tekli ring aracı ile götürüldüğü ve kemer çıkarma baskısına maruz kaldığı belirtildi. Haftalık 10 saatlik sohbet ve spor hakkının fiilen haftada iki saat sohbet ve bir saat çim saha olarak uygulandığı aktarıldı. Mahpus yemeklerinin yetersiz olduğu, vegan ve vejetaryen tutuklulara ayrımcı muamele yapıldığı, vejetaryen yemek çıktığı günlerde dahi kendilerine verilmediği kaydedildi.
Hapishanede ciddi su kısıtlaması olduğu da ifade edildi. Normalde 200 litre soğuk, 100 litre sıcak su verilmesi gerekirken mahpuslar son dönemde yaklaşık 50 litre su alabildiklerini, üç saat içerisinde tüketmelerinin beklendiğini söyledi.
Mektupların keyfi biçimde engellendiğinin aktarıldığı raporda, yasak kararı sonrası iade kararı çıkmış mektupların teslim edilmediği ve kaybolduğu belirtildi. Tek zarfta birden fazla mektup gönderimine izin verilmediği, mektupların açılarak PTT’ye açık şekilde geri verildiği ve göndericiye iade edildiği aktarıldı. Bu konuda şikâyetlerde takipsizlik kararı verildiği bilgisi paylaşıldı.
Mahpusların fotokopi evraklarını içeri alamadığı, bunun da kanunda yeri olmayan bir Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yazısıyla gerekçelendirildiği belirtildi. Aynı şekilde, mahpusların elindeki iki yıl öncesine ait dergilere “yararı kalmadı” denilerek el konduğu, uygulamanın mevzuatta karşılığı olmadığı vurgulandı.
Kandıra Cezaevlerinde Sistematik Hak İhlalleri
Rapor, Kocaeli Kandıra 1 ve 2 Nolu F Tipi Cezaevlerinde ağır hak ihlallerinin sistematik hâle geldiğini ortaya koyuyor. Raporda, 23 Ekim 2024’te ağırlaştırılmış hükümlü 7 mahpusun, yıllardır ortak odalarda kalmalarına rağmen 4 metrekarelik, ışıksız, rutubetli hücrelere kapatıldığı, bu hücrelerde mutfak/kiler bulunmadığı, çamaşır ve tabakların lavaboda yıkandığı belirtildi. Aynı hücrelerde 2021’de Garibe Gezer'in yaşamını yitirdiği ve resmi raporda bu alanların “insani değil” tespitine rağmen hâlâ kullanıldığı aktarıldı.
Hapishanede, yoğun rutubet, yetersiz ısınma ve “ıslak soğuğu” görüldüğü kaydedilen raporda, revire ulaşmanın zor olduğu ve revir koşullarının hijyenden uzak olduğu belirtildi. Birçok hasta mahpus, “o koşullarda tedavi olmak istemediği için” revire gitmiyor.
Altı aydan eski dergilerin toplandığı, bazı yayınlara -özellikle Kürtçe içeriğe sahip olanlara- gerekçesiz yasak uygulandığı, Mahpus Hakları El Kitabı’nın bile verilmediği bildirildi. Defter ve kişisel notlara “örgütsel çalışma” denilerek el konduğu ifade edildi.
Hastaneye sevklerin aylarca geciktiğinin kaydedildiği raporda, 8 - 9 ay diş randevusu bekleyen mahpuslar olduğu, bazı doktorların kelepçeli muayenede ısrar ettiği, jandarmanın muayene odasından çıkmadığı aktarıldı. Bir mahpusun üç yıla yakın süredir dişi olmadığı, çiğneyemediği ve çene kemiğinin eridiği bilgisi paylaşıldı.
Yağmur sonrası sık sık saatlerce elektriğin kesildiği, jeneratörün kullanılmadığı, mum satılmadığı, çeşme suyunun yağmurda çamurlu aktığı ifade edildi.
Kuyu Tipi Hapishanelerde İzolasyon Ağırlaşıyor
Rapor, kuyu tipi olarak tanımlanan Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde izolasyon temelli uygulamaların ağırlaştığını ortaya koydu. Mahpuslara sohbet hakkının hiç kullandırılmadığı, kitap ve dergi erişiminin fiilen engellendiği, havalandırmanın ise günde yalnızca 1,5 saat ile sınırlandığı, yağışlı günlerde avlular hücrelerden ayrı olduğu için bu hakkın da kullanılamadığı belirtildi.
Hapishanede kuyu tipinden başka tesise sevk talebiyle açlık grevi yapan mahpuslara bir süre B1 vitamini verilmediği, şeker ve su ihtiyaçlarının karşılanmadığı ifade edildi.
Açlık Grevleri Devam Ediyor
6 Kasım 2025 itibarıyla cezaevinde kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talebiyle üç mahpusun süresiz açlık grevine devam ettiği bildirildi. Fikret Akar’ın 222 gündür, Ahmet Aslan ve Doğan Karataş’ın ise 23 gündür açlık grevinde olduğu aktarıldı. Akar’ın sağlık durumunun “kritik” seviyede bulunduğu, sıvı ve şeker alımının düştüğü, denge kaybı, his kaybı, kasılma, halsizlik ve uyku bozukluğu yaşadığı kaydedildi.
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.