Hazır Giyim Sektörü Alarm Veriyor: Kayıplar Artıyor, Gözler 2026'da

Hazır giyim sektörü zor günler geçiriyor. İstihdam kayıpları ve konkordato haberleriyle boğuşan sektör, umut bağladığı ABD pazarında da enflasyon engeline takıldı.

Hazır giyim sektörü, son yıllarda yaşadığı kayıplarla alarm veriyor. İstihdam kayıpları ve konkordato haberleriyle gündeme gelen sektör, umutlarını bağladığı ABD pazarında da yüksek enflasyon ve maliyetlerle karşılaştı.

Türkiye'nin Fırsatı Kaçıyor mu?

Sektör temsilcileri, Çin'den çıkmak isteyen üreticiler için Türkiye'nin ideal bir profil çizdiğini belirtiyor. Ancak, markaların Türk şirketlerinden üretimlerini Mısır'a kaydırması, Türkiye'nin rekabet gücünü zayıflatıyor.

Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF) Başkanı Cem Altan, maliyet ve enflasyonun Türkiye'nin önündeki en büyük engel olduğunu vurguluyor: "2005 yılında kotalar kalkınca tüm ABD'li alıcılar Çin müşterisi oldu. Şimdi 20 sene oldu, o yeni alıcılar Türkiye’yi tanımıyorlar. Bizim yeni alıcılara kendimizi tanıtmamız lazımken başımıza bu enflasyon, pahalılık olayları çıktı. Türkiye’ye gelip Türklere ‘Beni Mısır’a götür’ diyorlar. Enflasyonla mücadele ile kendi ayağımıza sıktık."

Altan, Türkiye'nin global hazır giyim üretiminde büyük bir avantaja sahip olduğunu ancak mevcut ekonomik koşulların bu avantajı gölgelediğini ifade ediyor: "Çünkü Bangladeş’te, Pakistan’da problem var. Kamboçya, Vietnam’ın kapasiteleri dolu. Çin’den çıkacak ülke arıyorlar. (Ekonomide) Durum böyle olmasaydı, Türkiye uçardı. Şu anda en büyük problem maliyet. Maliyet dışında hiçbir problem yok. Türkiye en iyisini verecek durumda."

Firmalar Sektörden Çekiliyor

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Eş Başkanı Ümit Özüren, aile işletmeleri şeklinde büyüyen hazır giyim üreticilerinin öz sermayesinin güçlü olduğunu ancak mevcut şartların firmaları sektörden çekilmeye zorladığını belirtiyor.

Özüren, "Artık sektör bu işte gelecek görmeyen kendi kendine mevcut sermayesi ile kapatıp da işçisinin hakkını ödeyen onuruyla sektörden ayrılmaya başlayan firmalar oluşmaya başladı. Bunlar çok eski firmalar. O bizi çok üzüyor. Bu sektörde iş kalmadı. Ailelerin ikinci üçüncü nesilleri bu işten uzak duruyor artık" diyor.

Kayıp Büyük

Özüren, sektörün son 3 yılda 4 milyar dolarlık ihracat, 2 milyar dolarlık iç pazar olmak üzere ilave yatırım potansiyeli ile 10 milyar dolarlık bir kapasite kaybı yaşadığını aktarıyor. Son 3 yılda yaklaşık 170 bin kişinin de sektörden ayrıldığını belirten Özüren, "2025’in ikinci altı aya ilişkin rahatlama beklentisi bence 2026’ya taşındı artık. Bu sadece konfeksiyon için değil bütün sanayi için geçerli. Herkes tüm seneyi kayıp olarak görüyor" dedi.

Özüren, Avrupa'da satılık birçok markanın olduğunu ve devlet teşviki ile birkaç şirketin birleşmesinden oluşacak ortak girişim gruplarının satın alınacak markalar üzerinden bir çıkış noktası oluşturabileceğini sözlerine ekledi.

Haber Merkezi