İliç Davası'nda Üçüncü Duruşma: "48 Sanıktan Neden Sadece 5'i Yargılanıyor?"

İliç Davası'nda Üçüncü Duruşma: "48 Sanıktan Neden Sadece 5'i Yargılanıyor?"
Erzincan İliç'teki maden faciasında hayatını kaybeden 9 işçinin aileleri, 3. duruşma öncesinde yaptıkları açıklamada, faciada sorumluluğu bulunanların sadece şirket yetkilileri olmadığını, "bu ülkeyi yönetenlerin de suçlu" olduğunu belirterek, izin süreçlerindeki imzaların da sorumluluk taşıdığını vurguladı.

Erzincan Maden Faciası Davasında Adalet Arayışı Sürüyor

Erzincan İliç'teki maden faciasında hayatını kaybeden işçilerin aileleri, davanın 3. duruşmasında adalet taleplerini yineledi. Aileler, sorumluların tamamının yargılanmasını ve olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını istiyor.

Erzincan'ın İliç ilçesinde 9 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasına ilişkin davanın üçüncü duruşması, Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşma öncesinde hayatını kaybeden işçilerin aileleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri basın açıklaması yaptı.

"Çocuklarımızın Kanı Yerde Kalmasın"

Faciada hayatını kaybeden Uğur Yıldız'ın annesi Sevda Yıldız, adalet talebini dile getirerek şunları söyledi: "Çocuklarımızın kanının yerde kalmasını istemiyorum. Mücadelemize ailecek devam edeceğiz. Gerekirse Avrupa Birliği'ne, Anayasa Mahkemesi’ne kadar çıkacağım. Burada 48 sanıktan neden 5 kişi yargılanıyor? Hepsinin burada, bizim gözümüzün önünde yargılanmasını istiyoruz. Bu ülkeyi yönetenler de suçlu. Ülkeyi biz yönetmiyoruz."

"Katliamı Unutturmayacağız"

EMEP Milletvekili Sevda Karaca ise davanın takipçisi olacaklarını vurgulayarak, "Adli yılın açılışında büyük laflar edenler bu adalet sarayından İliç katliam davası için çıkacak karara da bakmak zorundalar. Bu davayı unutturmayacağız, bu katliamı unutturmayacağız ve bu davadan adalet çıkana kadar da hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

"Sömürge Madenciliği Gerçeği"

Avukat Akçay Taşçı, maden sahasına erişimde yaşanan zorluklara ve sömürge madenciliği iddialarına dikkat çekti: "17 kilometreye 25 kilometrelik alan, bu şirkete tamamen tahsis edilmiş durumda. İçeriye savcılık giremedi değerli arkadaşlar. Sömürge madenciliği derken Türkiye toprağından çıkarılan altının miktarının dahi tespit edilemediği bir çalışma düzeninden bahsediyoruz. Kamu sorumluluğu, Murat Kurum sorumluluğu derken açıkça sorumluluktan kaçıldığını dosyada sabit evraklardan biliyoruz."

"Göz Göre Göre Gelen Katliam"

Avukat Taşçı, yaşanan facianın önlenebilir olduğunu belirterek, "Her şey göz göre göre, hepsi gözümüzün önünde, hepsi adım adım yaklaşan bir katliamı ortaya koymuştu. Bütün raporlar, bütün belgeler, bütün fotoğraflar... Buna rağmen aynı çalışma düzenine devam ederek 9 işçimizle birlikte belki de etkileri yüzyıllarca sürecek bir doğa katliamına imza attılar ve şimdi onun yargılamasını yapmaya çalışıyoruz. Mücadelemiz sonuna kadar ablamın söylediği gibi sonuna kadar devam edecek" ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.