Özgür Özel'den İmralı Çıkışı: "Gidildi Gelindi de Sorun Çözüldü mü?"

Özgür Özel'den İmralı Çıkışı: "Gidildi Gelindi de Sorun Çözüldü mü?"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, devlet aklıyla hareket etme zorunluluğunun siyasetin gerekliliğini ortadan kaldırdığını savundu ve İmralı görüşmelerinin sorunları çözmediğini belirtti.
< lang="tr"> Özgür Özel'den İmralı Açıklaması: 'Tümseğin Yanından Geçtik Ama Yola Devam Ediyoruz'

Özgür Özel'den İmralı Açıklaması: 'Tümseğin Yanından Geçtik Ama Yola Devam Ediyoruz'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Birgün gazetesine yaptığı değerlendirmelerde CHP'nin İmralı heyetinde yer almama kararının gerekçelerini açıkladı. Özel, kararın toplumun tüm kesimlerinin görüşleri alınarak verildiğini ve çözüm sürecine desteklerinin devam ettiğini vurguladı.

CHP'nin İmralı Kararı: Detaylı Anketler ve Ortak Akıl

Özgür Özel, CHP'nin İmralı'ya giden heyette yer almama kararını alma sürecini şu sözlerle anlattı:

"Bütün verileri birleştirdik, kararı birlikte verdik. Herkesin fikrini aldık. Sonra da hep birlikte kararı olgunlaştırıp, arkadaşlarımıza bildirdik. Toplumun bütün kesimlerinin, İmralı ziyaretiyle ilgili ne düşündüğüne yönelik çok ayrıntılı anketler yaptırdık. Hatta MHP’nin seçmeninin tutumunun ne olduğunu bilen tek partiyiz. Bütün seçmenlerin kendi parti kırımlarına da baktırdık ve buna göre bir karar verdik."

Çözüm Sürecinde Zorluklar ve Tümsekler

Süreci desteklediklerini belirten Özel, şöyle devam etti:

"Bu yolda zorluklar, tümsekler, çukurlar var. Mesela yaz boyu süren operasyonlar bizim için zorluktu. 2 Eylül’de İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atandığı, parti binasına 5 bin polisin girdiği noktada, ‘Sen hala masada oturacak mısın?’ sorusuna cevap vermek kolay değildi. Birtakım zorluklardan geçtik."

"İmralı ziyareti de bu yolda bir tümsek. İmralı ziyaretine bir kavşak muamelesi yapılmasına karşı çıkıyorum. MHP bu tümseği geçti. MHP’nin bu noktada kolaylıkları var. İp atınca da ayakta alkışlıyorlar, ‘Adaya ben giderim’ deyince de… Dolayısıyla MHP, İmralı tümseğinin üzerinden tekerleri yerden keserek zıpladı geçti. AKP, son ana kadar fren yapa yapa o tümseğin üstünden geçti."

"DEM Parti zaten onu tümsek olarak görmez. Onların bu ziyaret konusundaki isteği anlaşılır bir şey. Biz, bu tümseğin üzerinden geçmeye çalışıp bir yerde arabayı devirmek yerine tümseğin yanından geçtik. Ama çözüm için yolda yürümeye devam ediyoruz."

"Zaten MİT, belki Erdoğan’ın seçildiği günden beri görüşüyor İmralı ile. Bize o zamanlar, ‘Bir yılı aşkın zamandır İmralı ile görüşülüyor’ dediğimiz için saldırmışlardı. Komisyon açıldığında öğrenildi ki daha da eskisinden beri görüşüyorlarmış. Şimdi geldiğimiz bu noktada biz yine yola devam ediyoruz. Bu yüzden de CHP’nin, kendi seçmeninin beklentilerini de gözeterek aldığı bu karar aslında yıkıcı bir karar değil, yapıcı bir karar."

Tepkilere Yanıt: Saygı ve Anlayış

Özel, CHP'nin İmralı kararının ardından oluşan tepkilere ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Eğilimimizin gitmeme yönünde olduğunu masadaki tüm muhataplarımız biliyordu. Hatta bizi ikna etmek için birçok da girişim oldu. Biz bunları saygıyla karşıladık ama sonuçta kararı kendimiz verdik. Ben devletin siyaseti değil, siyasetin devleti yönettiği bir fikrin sahibiyim. Yani her devlet aklı diye önüne konan şeyi yapmak zorundaysan o zaman siyaset grubuna ne ihtiyaç var? İmralı’ya gidildi gelindi de sorun çözüldü mü? Daha yapılacak bir sürü şey, atılacak bir sürü adım var. CHP’nin kararı elbette eleştirilebilir ama biz mesela, diğer partilerin aldığı kararları eleştirmedik. Biz herkesin kararına saygı duyuyoruz, yapılması gereken de budur. Yoksa orada, İmralı’ya gitmemek ile ilgili konforlu bir alanda popülizm yapılabilir. Biz bunu tercih etmedik. Dediğim gibi bu tümseğe, bu kasise bir kavşak muamelesi yapanlar, ‘Siz buradan sonra ayrıldınız’ diyenleri anlamıyorum. Kürt seçmenin CHP’den duygusal kopuşunu hak ettiğimizi düşünmüyorum. Eğer böyle bir kopuş varsa da onarmak için vaktimiz de var."

"Adaya Gitmek Cesaret Değil, Gitmemek Korkaklık Değil"

Özel, "Adaya gitmek cesaret değil. Adaya gitmemek korkaklık değil. Adaya giden, birinden korktuğu için gitmiş değil. Adaya gitmeyen de birinden korktuğu için gitmemiş değil. Herkes kendi siyasi çizgisine göre ve bundan sonra sürece yapacağı katkıyı kendi değerlendirerek bir karar verdi. AKP bu süreci, siyasi risk ve siyasi rant dengesi üzerinden kurguladı. Hatta derenin boyunu MHP’ye ölçtürüp sonra kendisi paçaları sıvayarak bileğe kadar suya girip dereyi geçeceğini sanıyor. Şimdi aynı tutumu devam ettiriyorlar. Hüseyin Yayman gittiği halde, ‘Ben gitmedim’ dedi. Olacak şey değil. Yayman konusu, bu meselede bir turnusol kağıdı gibi. Ayıplı bir şey yapıyor gibi davranıyorlar" dedi.

Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.