"Yenidoğan Çetesi Davasında Ara Karar Bekleniyor"

İstanbul'da, bebeklerin acil sağlık sorunları nedeniyle sevk edildikleri özel hastanelerde yaşamlarını yitirmesi ve bu durumun haksız kazanç sağlamak amacıyla yapıldığı iddiaları üzerine açılan davada önemli gelişmeler yaşandı. 29'u tutuklu toplam 58 sanığın yargılandığı davada, mahkeme heyeti savunmaların alınmasının ardından karar vermek üzere duruşmaya ara verdi.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanık avukatları müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Tutuklu sanıklardan Sümeyye Nur Taşçı'nın avukatı, müvekkili aleyhinde herhangi bir delil bulunmadığını ve "bebek katili" olmadığını savunarak, borçları olduğunu ve haklarının iade edilmesini beklediklerini ifade etti. Diğer tutuklu sanık Tuğçe Toptemel'in avukatı ise müvekkiline isnat edilen "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamasının somut bir dayanağı olmadığını ve müvekkilinin "Opera" adlı bebeğin yaşaması için gereken her şeyi yaptığını savundu. Ayrıca, delillerin basına nasıl sızdırıldığına dair soru işaretleri olduğunu belirterek, müvekkilinin tutukluluk halinin devamı için yeterli gerekçe olmadığını dile getirdi.

Diğer sanık avukatları da benzer şekilde müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Savunmaların tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya iki saat ara verdi.

OLAYIN ARKA PLANI

Olay, İstanbul'da bazı özel hastanelerde gereksiz yere yoğun bakıma alınan 12 bebeğin ihmal sonucu öldüğü iddiasıyla başladı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, savcı Y.E.'nin makamında tehdit edilmesi üzerine olay kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheliler hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede, Doktor Fırat Sarı'nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün, 112 sevk sistemini manipüle ederek yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağladığı ve SGK'den haksız kazanç elde ettiği belirtildi. Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin ölümüne neden olan tıbbi eksikliklere dikkat çekildi. Raporda, bebeklerin ölümlerinde doktorların görevlerini ihmal ettiği, hasta yönetiminin hemşirelere bırakıldığı ve yanlış ilaç uygulamaları yapıldığı tespit edildi. Şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarında ise, hastane koşullarının yetersiz olduğu ve bebeklerin tedavilerinin uygunsuz şartlarda yapıldığına dair ifadeler yer aldı.

Bebeklerini kaybeden ailelerin ifadelerinde ise, hastaneye başvuru süreçlerinde yaşadıkları zorluklar ve bebeklerinin ölüm haberini almalarıyla sonuçlanan ihmaller zinciri anlatıldı. Olay, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün özel hastanelerin denetiminden sorumlu bir doktorun CİMER'e yaptığı başvuru ile ortaya çıktı. Doktor, hastanelerdeki yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakıldığını ve bebeklerin sağlık durumlarının dosyalarda gerçeğe aykırı şekilde gösterildiğini tespit etti.

İddianamede, şüphelilerin çeşitli suçlardan cezalandırılmaları ve malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ile şirketlerin kapatılarak mal varlıklarına el konulması talep edildi. Davayla ilgili gelişmeler devam ederken, soruşturmayı yürüten savcı Y.E.'nin tehdit edilmesiyle ilgili ayrı bir soruşturma da yürütülüyor.

Haber Merkezi